SON DAKİKA
Dermanbaba’nın sosyal medyadaki çağrısına cevap…
Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl…
Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği’nden…
Kadir Canpolat'tan CHP'li Milletvekillerinin Bakan…
“Sizin gibiler nazlıdır” denilerek narkoz verilmedi 7 gün komada kaldı iddiasıDiyarbakır’da içinde parça unutulduğu anlaşılınca kürtaja alınan panik ataklı kadın narkoz talep etmesine rağmen iddiaya göre hemşire tarafından, “Size hiçbir şey olmaz.Sizin gibiler nazlıdırlar” denilerek narkoz verilmedi. Kürtaj esnasında kalbi duran ve 7 gün komada kalan kadın, şikayetçi olduğu hastanede olayı inceleyen uzmanın aynı hastanenin doktoru olduğunu anlayınca hukuk mücadelesi başlattı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde ikamet eden tek çocuklu Leyla Kaplan’a doktorlar sağlıksız gebelik nedeniyle kürtaj uygulamaya karar verdi. Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nde kürtaj yapılan Kaplan’ın taburcu olduktan sonra kanaması bir türlü dinmedi. 25 günde defalarca hastaneye giden ve hiçbir şeyi yok denilip geri gönderilen Kaplan, en son gittiği muayenede bayılınca gerçekler ortaya çıktı. Kürtaj yapılırken içinde parça unutulduğu anlaşılan Kaplan’a ikinci defa kürtaj uygulanmaya karar verildi. Kürtaja giren hemşirenin ilk kürtajını yapan hemşire olduğunu gören Kaplan, durumunu anlatarak, kendisine yine narkoz verilmesini istedi. Kaplan’ın iddiasına göre hemşire, “Size hiçbir şey olmaz. Sizin gibiler nazlıdırlar” diyerek Kaplan’a narkoz vermedi. Kürtajın ortasında kalbi duran Kaplan, doktorların müdahalesiyle tekrar hayata döndürüldü. 7 gün komada kalan Leyla Kaplan, taburcu olduktan eşiyle birlikte sorumlulardan şikayetçi oldu. Sorumlular hakkında soruşturma izni çıkmaması üzerine Bölge İdare Mahkemesi’ne başvuran Kaplan ve eşinin durumunu inceleyen hakimler çiftin şikayeti ile ilgili soruşturma açılmasına karar verdi. Olayı inceleyen müfettişlere ifade vermeye giden çift karşılarında aynı hastanede çalışan doktoru görünce şoke oldu. Soruşturmada şikayetçi oldukları hemşirenin adının geçmemesi ve yine soruşturma izni çıkmaması üzerine tekrar mahkemeye başvurup durumu anlatan çiftin başvurusunu haklı gören mahkeme, soruşturmaya hemşirenin de dahil edilmesini ve aynı hastanede çalışmayan başka bir uzmanın soruşturma için görevlendirilmesine karar verdi. “Kontrol etmeden taburcu ettiler” Başından geçenleri anlatan Leyla Kaplan, ilk kürtajın sonunda kendisini kontrol etmeden taburcu ettiklerini belirterek, “10 dakika içerisinde birinci kürtajı gerçekleştirdiler. Kendime geldikten sonra ne bir ultrason ne de herhangi bir muayene etmeden bir ağrı kesici ile eve gönderdiler. Bir iki gün geçmeden aşırı kanama meydana geldi. Hemen acile gittik. Hiçbir şeyim olmadığını söylediler. Eve gönderdiler. O gece yine aşırı kanamadan acile gitmek zorunda kaldık. Yine bir şey olmadığını normal bir kanama olduğunu söylediler. 25 gün boyunca 6 defa acile 3 defa da polikliniğe gittiğimi biliyorum. En son polikliniğe gittiğimde bayılmışım. Oradan acile götürüyorlar beni. Yapılan detaylı incelemede içeride parça unuttukları anlaşılıyor. Apar topar tekrar kürtaja aldılar” dedi. “Hemşire bana kızdı” Yapılacak olan ikinci kürtaja birinci kürtajına giren hemşirenin yine girdiğini ifade eden Kaplan, “Aynı rahatsızlıklarım olduğunu söyledim. İlkinde de onun girdiğini söyledim. Bana kızdı. Bağırarak “Size hiçbir şey olmaz. Sizin gibiler nazlıdırlar” dedi. Narkoz vermedi. Sonra doktor geldi. Kürtajın yarısında fenalaştım. Nabzım durdu. Ağzımdan köpükler gelmeye başladı. Sonrasını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda 7 gün boyunca yoğun bakımda olduğumu öğrendim. Sonra eşim şikayetçi oldu. İki senedir de davamız devam ediyor. Şimdi 5 buçuk aylık hamileyim. Psikolojik tedavi gördüm. Tekrar aynı duruma düşeceğim diye korkuyorum. Bu insan sağlığıdır. Normal bir şey değil. Elinden geleni yapsınlar. Başlarından atmasınlar” diye konuştu. “Doktor kalbin durduğunu söyledi” Leyla Kaplan’ın eşi Üsameddin Kaplan da narkoz talep edildiği halde kürtajı yapan doktora da bilgi verilmeden eşi uyanıkken kürtaj yapıldığını iddia ederek, “Eşim o anda nöbet geçirmeye başlıyor. Doktor bana eşimin kalbinin durduğunu ve tekrar çalıştırdığını söyledi. Daha sonra Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisine sevk ettiler. 4 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra tekrar doğum hastanesine sevk edildi. Orada da 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra bizi taburcu ettiler. Ondan sonra polise gidip şikayetçi oldum. Oradan da İl Sağlık Müdürlüğü ve BİMER’e şikayet ettim. Aradan 1 ay geçtikten sonra olayın ciddi olduğunu ve araştırılacağını söylediler. 2 ay geçtikten sonra bize tebligat yapıldı. Doğum hastanesinde müfettişler tarafından ifademizin alınacağını söylediler. İfademizi verdikten sonra bize memurlara soruşturma açılmayacağına dair tebligat geldi. Biz de ona istinaden Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunduk. Mahkeme üç hakimin oy birliğiyle kararı bozdu ve olayın gerçek anlamda düzgün bir şekilde soruşturulmasına karar verdi” ifadelerini kullandı. “İkinci sefer de soruşturma izni verilmedi” İkinci sefer de soruşturmaya izin verilmemesi üzerine tekrar mahkemeye başvurduklarını dile getiren Kaplan, şunları kaydetti: “Mahkeme olayda usulsüzlük olduğunu yanlış ve eksik inceleme yapıldığını, olayda kastı bulunan hemşirenin olaya dahil edilmediğini bildirerek tekrar valilik kararını bozdu. Müfettişe bu soruşturmadaki görevinden el çektirdi ve yeni bir müfettiş atanmasını ve olayın yeniden soruşturulmasına karar verdi. Bizim ifademizi alan müfettişin aynı hastanenin kadın doğum uzmanı olan doktor olduğunu gördük. Böyle bir soruşturma ne kadar doğru olur onu da sizin takdirinize bırakıyorum. Mahkemenin kararında ‘Ön incelemeyi yapan ve aynı hastanede görevli olan kadın doğum uzmanının olayın araştırılmasında gerekli özeni göstermediği, şüphelilerle aynı hastanede çalışmayan, tarafsız ve konuyu her yönüyle inceleyebilecek bir kadın doğum uzmanının müfettiş olarak belirlenmesi ve ikinci kürtaj olayına iştirak eden hemşirenin de ön incelemeye dahil edilmesine karar verilmiştir’ deniyor. Yani açıkçası hakim de olayda bir tersliğin, özensizliği olduğunu belirtmiştir. Biz zaten bu olayda bir tazminat da talep etmedik. En azından bir özür bile dilenmediğinden dolayı biz bu davayı açtık. 15 dakikalık tıbbi müdahalenin sonunda eşim 7 gün yoğun bakımda kaldı. İşlerini doğru yapmadıklarından eşim bu duruma geldi. Biz de başkalarının başına gelmesin diye bu hukuki mücadeleyi sürdürüyoruz.” Mahkeme çifti haklı gördü Çiftin itirazını haklı gören mahkeme de, “Ön incelemeyi yapan ve aynı hastanede görevli olan kadın doğum uzmanının olayın araştırılmasında gerekli özeni göstermediği ve belirtilen hususlar incelenmeksizin bir rapor hazırladığı görüldüğünden, şüpheliler ile aynı hastanede çalışmayan tarafsız ve konuyu her yönüyle inceleyecek bir kadın doğum uzmanının ön incelemeci olarak belirlenmesi ve ikinci kürtaj olayına iştirak eden hemşirenin de ön incelemeye dahil edilmesi suretiyle yeniden yapılacak ön inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır” şeklinde karar verdi.
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|