SON DAKİKA
Çerçi'den 24 Kasım Öğretmenler Günü…
Dermanbaba’nın sosyal medyadaki çağrısına cevap…
Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl…
Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği’nden…
Şeker hastalarına Ramazan uyarısı!Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Uzmanı Dr.Ayhan Tabur, toplumda oldukça önemli bir yer tutan Ramazan ayının, şeker hastaları için ayrı bir önem arz ettiğini söyledi.
Ramazan ayı geldiğinde şeker hastalarının sağlıklı bir şekilde oruç tutup tutamayacaklarını doktorlarından öğrenmeyi istediğine dikkat çeken Uzman Dr. Ayhan Tabur, hastalığının evresine, komplikasyonlara ve kullandıkları ilaçlara göre oruç tutup tutamayacaklarını hastayla birebir görüşerek karar vermeyi arzu ettiklerini, genelleme yaptıklarında çok hassas olan hastalar için bir takım olumsuz sonuçların ortaya çıkabildiğine işaret etti.
‘ŞEKER KOMASI’ DURUMUNA MARUZ KALINABİLİR Orucun vücutta yarattığı stres ve sıvı kaybından dolayı kontrolsüz diyabet hastası kendisini yüksek şekerden oluşan ve hayati tehlike taşıyan “şeker koması” durumuna maruz bırakabileceğini ve diyabet hastalarının oruç tutması konusunda genel yasaklama ya da genel izinler yerine ‘hastaya özel’ kararlar verilmesi gerektiğini belirten Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Uzmanı Dr.Ayhan Tabur; “Diyabet hastalarının 3 ana 2-3 ara öğün şeklinde beslenmesi gerekir. Oruç tutan bir diyabet hastası gün içerisinde çok uzun süreli yaşadığı açlığın ardından iftar ve sahurda yediği yemeklerle vücuduna fazla miktarda şeker kaynağı girer. Bu da beraberinde kandaki şeker düzeyinin normalin çok üstüne çıkmasına neden olur. Tokluk kan şekerinin bu kadar yüksek olması kalp hastalıkları riskini de artırır. Diyabet hastalarının kanında çok miktarda bulunan şekerin damar sertliğine neden olması kalbe giden kan miktarını da azaltır. Bu da beraberinde göğüs ağrısı ve kalp krizine neden olabilir. Diyabet hastası olmayan kişilerde yemekten sonra pankreasta üretilen insülin hormonu yeterince hızlı bir şekilde salgılanırken, diyabet hastalarında hızlı insülin salgılaması olmaz. Diyabet hastalığının tedavisinde vücuda çok fazla şeker sokmamak ve pankreası zor durumda bırakmamak gerekir” diye konuştu. Oruç süresince oluşan etkili yağ yakımı ile iç organlara çevresinde bulunan yağın yıkım da söz konusu olabilmektedir diyen Acil Uzmanı Dr. Ayhan Tabur, “Kalp hastalıkları ve insülin direncinin de bu iç organlardaki yağ miktarı ile direk bağlantılı olması da bu ayda oluşacak yağ yakımını diyabetik kişi için çok anlamlı hâle getiriyor. Hatta diyabet hastası gereğinden fazla vücuda şeker almaz ve aşırı miktarda yemek yemezse vücudunda olumlu etkiler bile görülebiliyor” dedi. YÜKSEK RİSKLİ DİYABET HASTALARI Yüksek riskli diyabet hastalarının oruç tuttukları halde bir çok riske maruz kaldığını da savunan Acil Uzmanı Dr. Ayhan Tabur, “Yüksek riskli diyabet hastaları oruç tuttukları takdirde, özellikle ciddi kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi), diyabetik koma (ketoasidoz), vücutta ciddi susuzluk (dehidratasyon) ve damarlarda pıhtılaşmaya meyil (tromboz) risklerine maruz kalabilirler. Diyabetik koma riski, özellikle Ramazan ayı öncesinde kan şekeri kontrollerinin sonuçları iyi olmayan Tip 1 diyabet hastalarında belirgin düzeyde daha fazla görülür. Uzun süre susuz kalmak, hem tansiyon düşmesi, bayılma, düşme ve kırık oluşma riskinin artmasına hem de pıhtılaşma bozukluklarına yol açabilir.bunun yanı sıra acile gelen hasta sayıları artmaktadır” dedi. ORUÇ TUTMASI SAKINCALI OLAN HASTALAR Oruç tutması sakıncalı hastalar hakkında da bilgi aktaran Acil Uzmanı Dr. Ayhan Tabur, “Ramazan ayında bazı özel durumu olanların da oruç tutması sakıncalıdır. ''Parkinson, Alzheimer, sara, psikiyatrik bozukluk, kanser, kronik böbrek yetmezliği olanlar, yaşlı ve vücutça düşkün kişiler, düzenli olarak ilaç kullanması gerekenler, ameliyatlı veya ameliyatın dinlenme (nekahat) döneminde bulunanlar, hamile veya çocuk emzirenlerin de oruç tutması sakıncalı olabilir. Oruç tutulmasının sakıncalı olduğu hastalıklar şöyle özetlenebilir: Tedavisi zor ya da ciddi bir hastalık sebebiyle bir ameliyat geçirmiş ve mutlaka beslenmesi gereken hastalıklar. Bu gruba tüm kanserli ve önemli ameliyat geçirmiş hastalar dahil edilebilir. Devamlı ilaç kullanmayı gerektiren ağır kalp, böbrek, karaciğer hastaları, ağır şeker hastalığı olan kimseler. Şiddetli ağrılı hastalıkları sebebiyle ilaç kullanması gereken kimseler, ülser hastalığı ve diğer sancılı hastalıkları olan şahıslar. Mevcut bir hastalığın oruç sebebiyle daha ağırlaşabileceği ya da sıhhatin bozulacağından endişe edilen hastalıklar, tüberküloz ve diğer ateşli hastalıklar gibi” diye konuştu. Dr. Ayhan Tabur timlerin oruç tutmalarının riskli olduğunu da aşağıdaki gibi sıraladı: Kan şekeri sık sık normalin altına (<60–70 mg/dl) düşenler, Hipoglisemilerini fark etmeyen hastalar, Kan şekeri düzeyleri iyi ayarlanmamış hastalar, Ramazan ayından hemen önceki dönemlerde diyabet koması atlatmış olan hastalar, Tip 1 diyabet hastaları, Mide veya onikiparmak bağırsağında ülseri olanlar, Kronik böbrek yetersizliği olan ve/veya diyaliz tedavisi gören hastalar, Gebe diyabetliler, Yalnız yaşayan diyabet hastaları, Yaşlı diyabet hastaları oruç tutmaları yüksek risk taşıyan hastalar grubuna girer. HABER.YILMAZ ACU
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|