SON DAKİKA
ileri'den 25 Kasım Kadına Yönelik…
Akın'dan 24 Kasım Öğretmenler Günü…
Çerçi'den 24 Kasım Öğretmenler Günü…
Dermanbaba’nın sosyal medyadaki çağrısına cevap…
DEAH'TA REKOR TEDAVİ ONBEŞ DAKİKADA LAZER IŞINI İLE VARİS AMELİYATIDiyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, varis hastalığına endovenöz lazer ablasyon tekniğiyle tedavi Son yıllarda büyük bir hamle gerçekleştirerek, bölgenin sağlık üssü olma yolunda ilerleyen Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi, hizmet kapsamını her geçen gün artırıyor.ENDOVENÖZ LAZER ABLASYON TEKNİĞİYLE, VARİS ARTIK KÂBUS OLMAKTAN ÇIKTI Göreve geldiği günden bu yana birbiri ardına hizmete açılan ünitelerle, en zor cerrahi operasyonların bile başarıyla yapıldığı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, endovenöz lazer ablasyon tekniğiyle, varis hastaları da şifa buluyor. 7 gün 24 saat kesintisiz sağlık hizmetinin sunulduğu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin başhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur, gayretleri sonucu varis kâbusu artık tarihe karışıyor. HİÇ BİR EK ÜCRET ALINMIYOR Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Op. Dr. Fırat Altın ve Op.Dr.Barış Kutas , şunları söyledi: ‘Kentimizde sadece Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde verilmekte. Bu hizmet için sosyal sağlık güvencesi olan hastalardan hiçbir ek ücret almadan son teknoloji ürünleriyle yapılmakta. Hastalardan istenen; kalp ve damar cerrahisi polikliğine başvurmaları, ameliyat olacaklarsa gerekli ameliyat hazırlıkları yapıldıktan sonra ameliyat sabahı hastaneye gelmeleri ve taburculuktan sonra doktor önerilerini yerine getirmeleridir. Hastanemizin başhekimi Prof. Dr. Yusuf Yağmur’un yoğun gayretleri sonucu, gerekli bütün tıbbi ve teknik donanım hastanemize kazandırıldı. Bu vesileyle Başhekim Yusuf Yağmur’a ne kadar teşekkür etsek azdır. ‘Kronik venöz yetersizlik veya halk arasında bilinen adıyla "varis" hastalığı batı toplumlarında halkın ortalama yüzde 20 ile yüzde 40’ını etkilemekte. Amerika ve Avrupada yapılmış olan çalışmalarda kadınların yüzde 25'inin, erkeklerin yüzde 15'inin etkilendiğini göstermekte. Bu hastalığın sıklığı öğretmen veya polis gibi sürekli ayakta durulması gereken mesleklerde veya tam tersi kamu kurumları gibi hareketin gün içerisinde daha az olduğu mesleklerde, hamile bayanlarda, aile hikâyesi olanlarda, obez kişilerde daha fazla görülebilmektedir. Günlük hayatımızda sık sık şikâyetçi olduğumuz bacak ağrılarının birçoğunun sebebidir. Kronik venöz yetersizlik (varis) hastalığı olan kişilerde özellikle günün sonunda uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak bacaklarda ağrı, kramp, yanma hissi ve yorgunluk gibi şikâyetler olur. Zaman içerisinde tedavi edilmeyen hastalarda ciltte ödem, renk değişikliği,cilt altında belirginleşen yılanvari damar oluşumları ve kronik yara sonucu olan bacak ülserleri görülebilir.Tablonun daha ileri noktalarında bu büyümüş ve işlevsiz damarlarda pıhtı gelişimi sonucu tıkanma gelişebilir, büyüyen damarlarda ani vücut dışına veya cilt altına kanamalar veya nadir görülse de damar içerisindeki birikmiş pıhtıların akciğere gitmesi sonunu görülen hayati tehlike içeren pulmoner emboli tablosu olabilir. Bu tip sonuçlarla karşılaşmamak için doktora başvurulmalı ve önerilen tedaviler yerine getirilmelidir. Uzun yıllardır bu tip hastalarda önerilen tedavi, cerrahi olarak damarın diz veya ayak bileği seviyesinden ve kasıktan yapılan kesilerle dışarı doğru çekilerek çıkartılmasıdır. Cerrahi teknikle ameliyat olan bacakta gelişen şiddetli ağrı ve cilt altında kanamalara bağlı olarak oluşan morluklar (ekimoz) ameliyat sonrasında ciddi şekilde hastaları rahatsız etmektedir. Yine aynı teknikle ameliyat olan hastalar ameliyattan sonra en az 1 gün hastanede yatmakta ve taburculuktan sonra 1 hafta gibi bir süre boyunca hareket etmekte ağrı nedeniyle zorlanmaktadır. Tıptaki gelişmeler tıbbın birçok yönünde olduğu gibi damar cerrahisinde de devam etmektedir. Damar cerrahisindeki gelişmelerden biri de daha kısa sürede uygulanabilen, hastanın ameliyat sonrası normal işlevlerini görmesini daha kısa sürede sağlayan ve hiçbir cerrahi kesi gerektirmeyen halk arasında "kansız ameliyat" veya "lazerle ameliyat" olarak da bilinen endovenöz lazer ablasyon tekniğidir. 2000 yılından itibaren klasik cerrahi ameliyatlar yerini Endovenöz Lazer Ablasyon tekniğine yavaş yavaş bırakmakta’.Hiç bir hastamız korkmasın son sistem modern cihazlarımızla en güzel ameliyatı yapmaktayız yeterki hastalarımız bizlere gelsin hastalarımıza en iyi hizmet etmek için güzel ilimiz olan Diyarbakır’a gelmişiz aynı günde evine işine dönebilirler. Op. Dr. Barış Kutas tarafından aynı zamanda skleroterapi veya köpük tedavisi ve cilt lazeri ile ciltte belirginleşmiş çok küçük çaptaki damarların da tedavisi başarıyla yapılmakta.
ANKARA’YA GİTMEYE GEREK YOK Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde bulunan Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği'nde Op. Dr. Fırat Altın (Dr.Siyami Ersek Hastanesi İhtisaslı/İstanbul) ve Op. Dr. Barış Kutas (Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ihtisaslı/Antalya) tarafından 1 seneden beri yüzden fazla Endovenöz Lazer Ablasyon tekniğiyle varis ameliyatı yapıldı. Hastaların operasyondan sonra yapılan kontrollerinde, ameliyat sonrası olabilecek hiçbir cerrahi komplikasyon yaşanmadı. Bu teknikteki son gelişmeler Dr. Fırat Altın ve Dr. Barıs Kutas tarafından kongrelerden ve bilimsel yayınlardan takip edilmekte. Şu anda Hastanemiz bünyesinde, dünya genelinde bu alanda kullanılmakta olan en son teknoloji ürünü olan en yüksek dalda boylu lazer ile tecrübeli cerrahi ekip tarafından Endovenöz Lazer Ablasyon tekniğiyle varis ameliyatı yapılmakta. Klasik cerrahi işlem süresi normalde yaklaşık olarak 1 saat iken bu teknikle yaklaşık olarak 15 dakika sürmekte. Ameliyat esnasında hastalar uyanık durumda ve hiçbir ağrı duymamaktadır. Klasik cerrahi müdahaleden farklı olarak hastalara cerrahi kesi yapılmamakta ve sadece ince bir iğne ile damara giriş yapıldığı için hastanın bacağında dikiş olmamaktadır. Ancak aynı seansta diz altında belirmiş olan aşırı büyümüş olan damarlar 2 milimetrelik küçük kesilerle çıkartılmakta ve bacaktaki damarlara bağlı olan şişlikler giderilmektedir. Hastalar polikliniğe başvuru yaptıktan sonra Doppler Ultrasonografi ile tetkik edilmektedir. Lazer ile tedavi edilmeyi kabul eden hastalar gerekli tetkiklerin yapılmasından sonra ameliyat sabahı hastaneye geliyor, ameliyatı yapılıyor ve ameliyattan 2-3 saat sonra yürütülüyor ve aynı gün taburcu ediliyor. Taburculuktan sonra hastalar evlerinde rahatlıkla hareket etmekte ve 2 hafta sonra poliklinikte kontrolleri yapılmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalara bakıldığında lazer ile ameliyat olan hastaların hastanede kalış süresinin ve işe dönüş süresinin daha kısa olduğu ve ameliyat sonrası ağrı şikâyetinin daha az olduğu görülmüştür’. SİGARA KESİNLİKLE BIRAKILMALI Hastane bünyesine kazandırdığı ünitelerle vatandaşların takdirini kazanan Başhekim Yusuf Yağmur ise, ‘Hastalarımız kesinlikle sigara içmeyecekler, çünkü sigara hastalığı tetikliyor’ şeklinde görüşlerini dile getirdi. HASTALAR ÇOK MEMNUN Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde varis tedavisi olarak sağlığına kavuşan hastalar ise çok memnun. 20 yılı aşkın bir süredir bu dertten muzdarip olduğunu belirten 41 yaşındaki Feyzullah Elik, ‘Allah razı olsun doktorlarımızdan. 20 yıldır bu acıyı yaşıyordum. İnşallah tedavi sonucu, sağlığıma kavuşacağım. Geçmiş dönemlerde Ankara veya İstanbul’a gidip tedavi olmaya çalışırdık. Tabii maddi ve manevi açıdan bir hayli yıpranırdık. Tabiri caizse Ankara buraya geldi. Başta sn.Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’beye sonra Sağlık Bakanımız prof.dr sn.Recep Akdağ ‘Beye Başhekim prof.dr Yusuf Yağmur beye ameliyatımı başarıyla gerçekleştiren doktorum Dr dr. Fırat Altın ve. Dr. Barış Kutas bey olmak üzere emeği geçen tüm personellere cani gönülden çok teşekkür ediyorum’ şeklinde memnuniyetini dile getirdi.
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|