“Mazbatanın bana verilmesi kanunen doğru!”

Diyarbakır’ın 31 Mart seçimlerinde yüzde 70 oy oranı alan HDP’nin adayı Zeyyat Ceylan’ın KHK’dan ihraç edildiği için seçilme hakkının elinden alınmasın ardından YSK tarafından seçimde en çok oyu almasından dolayı mazbata verilen Hüseyin Beyoğlu, 37 üyeli Meclis Grubu’nda AK Partili 7 üye ile nasıl bir yol izleyeceklerini, kendisine yönelik istifa çağrısı ve hayata geçirmeyi planladıkları öncelikli projeleri anlattı.


 
Beyoğlu’na yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
 
“SEÇİMİ GERİDE BIRAKTIK”
 
*Seçimde ikinci parti olmanıza rağmen mazbatanın size verilmesi yoğun eleştiri aldı. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Her şeyden önce bir seçim sürecini geride bıraktık. Öncelikle bu seçim sonucu Bağlar’ımıza, Diyarbakır’ımıza ve Türkiye’mize hayırlı ve uğurlu olsun. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz ve bu ülkenin vatandaşlarıyız. Anayasa var, kanunlar var. Türkiye’de 7 yerde birinci gelen partilerden mazbatalar hukuki nedenlerle ikinci partiye geçti. Bu Türkiye’de ilk yaşanan olay değil. Geçmişte de yaşanmış bir olay. Seçim yasası diyor ki, bir kanuni hukuki durumdan dolayı birinci partiye verilmeyen mazbata ikinci gelen partiye verilir. Bakınız burada 3 örnek vereyim; Adana Kozan’da birinci parti MHP gelmiştir, fakat kanuni durumdan dolayı ikinci parti olan Saadet Partisi’ne verilmiştir. İkinci örnek ise Muş’un Bulanık ilçesi Rüstem Gedik Beldesi’nde birinci parti CHP geldi, kanuni durumdan dolayı mazbata ona verilmedi. İkinci gelen parti HDP’ye verildi.




Yine 5 yerde de birinci partide gelen arkadaşlarımız, kanuni durumdan dolayından tekrar onlara verilmedi, yine ikinci parti olan AK Parti’ye verildi.  Onlardan biri de benim. Biz kayyum değiliz. Bizde diğer partiler gibi seçime girmişiz. Ve seçim süresinde Bağlar’da 20 bin esnafı dolaşmışım. Girmediğim mahalle, gezmediğim bir sokak kalmamıştır. Ben 55 yaşındayım, Diyarbakırlıyım, bu halkın çocuğum ve Kürdüm. Bağlar’da 43 bin oy almışım. Biz dedik ya Türkiye Cumhuriyeti’ndeyiz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları var. Şuanda seçilen meclis üyeleri var başkanlar var, neye göre seçildiler kanunlara göre seçildiler. Dolayısıyla biz neye göre alıyoruz biz de kanunlara göre alıyoruz. O zaman başka bir yere çekmenin anlamı yoktur.



 
“ÖTEKİLEŞME OLMAYACAK, HEDEFİM BARIŞTIR”
 
*Meclis Grubu aritmetiğinize bakarsak azınlıktasınız? HDP’nin 30, sizin de 7 üyeniz var. Nasıl bir çalışma yürüteceksiniz?
 
Bu saatten sonra bize düşen, özellikle Bağlar’da benim hedefim barış, kardeşlik, huzur ve hizmettir. Başkanlığım sürecinde hiçbir şekilde ötekileşme olmayacak. Kimse fikrinden ve zikrinden dolayı ötekileşmeyecek. Herhangi bir zarar ve işten atılma olmayacak. Fikri zikri ne olursa olsun benim başımın tacıdır. Aynı zamanda ben Bağlar Belediye Başkanıyım; kimse bunu unutmasın. Burada eşbaşkanlık sistemi yok. Benim bünyemde AK Parti’li meclis üyeleri var ve HDP’li meclis üyeleri var, benim için hiçbir farkları yok. Ben nasıl ki AK Parti’li meclis üyelerinin başkanıysam HDP’li meclis üyelerinin de başkanıyım. Ben ayrım yapmayacağım. Hizmet yolunda kim benim yanımda olursa, hizmet yolunda başımın tacıdır. Hedefimiz hizmettir, biz halkımıza hizmet için ne gerekirse evet deriz. Ama siyasi ve kanuna aykırı olan durumlar ve yanlış işlere benim belediye başkanlığım döneminde prim verilmeyecek. Ben başkan olduğum sürece burada her şey adaletli bir şekilde yürüyecek. Burada rant, hırsızlık, iş takibi ve kayırma olmayacak. Her şeyi şeffaf bir şekilde halkımıza sunacağız. Buyurun hep beraber hizmet edelim. Belediyecilik siyaset yeri değildir, belediye hizmet yeridir. Bırakalım siyaseti meclise gidenler yapsın. Bizim burada tek hedefimiz halkımıza hizmettir.
 
“MUHTARLARDAN YETİM ÇOCUKLARIN ADRESİNİ İSTEDİM”
 
*Öncelikli olarak Bağlar’da hayata geçireceğiniz projeler nelerdir?
 
“Biz halkımızla irtibat halinde olacağız. Sosyal ve gönül belediyecilik yapacağız. Halkımızla sık sık bir araya geleceğiz. Tabiri caizse yarayı merhem etme zamanı gelmiştir. Yoksul insanlarımız var biz onları tespit edeceğiz. Muhtarlarımızla irtibat halindeyim, öncelikle yetimlerimizi tespit ediyorum. Muhtarlara bildirdim, mahallerinde ne kadar yetim varsa bana bildirsinler. Dertlere deva olmak zorundayız. Bağlarımız için gece gündünüz demeden çalışacağım. Ne gerekirse halkımız için yapacağız. Onlara layık olmaya çalışacağım”
 
Kaynak:Fuat BULUT/Güneydoğu Ekspres Gazetesi