SON DAKİKA
Dermanbaba’nın sosyal medyadaki çağrısına cevap…
Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl…
Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği’nden…
Kadir Canpolat'tan CHP'li Milletvekillerinin Bakan…
BU STK, STK’LARI DA ELEŞTİRECEKDüzenlenen bir iftar programı ile Birlik ve Akademik Düşünce Derneğinin kurulduğu basın toplantısı aracılığıyla duyuruldu. STK alanında deneyimli ve bir o kadarda aktif olan Muhammed Beybur’un genel başkanlığını yaptığı dernek ilk icraat olarak iğneyi öncelikle STK olarak kendilerine batıracaklarını açıkladı ve STK’ların amaçlarına, gayelerine uygun bir tarz içine girmeleri için tarafsız eleştireceklerini kısa süre sonra gündeme getireceklerini belirtti. Toplantıda daha sonra söz alan Dönem sözcüsü olarak Ahmet Alpaycı ise vizyon ve misyonları konusunda detaylı bilgiler aktardı.
Sivil Toplum Kuruluşu ne demektir, görev ve amaçları nelerdir, Kanaatleri neden bu kadar önemlidir, STK’ların kuruluş amacı devletten yardım almak mıdır yoksa amacının dışında mı hareket etmektir, protokollerin olmazsa olmazı STK’lar neye göre tespit edilir, Siyasi partiler listelerine STK temsilcilerini alırken neye önem verir gibi birçok sorunun yanıtsız kaldığı günümüzde bu sorulara yanıtı kısa süre sonra Birlik ve Akademik Düşünce Derneği verecek.
Kuruluş amaçlarının dürüstlük ilkesine sadık kalınarak kimsenin arka bahçesi olmadan, hakkaniyetle çalışmalar yaparak gerek hükümet kanadını gerekse bürokrasi alanını bilgilendirmek gayesi ile hareket etmek olduğunu dile getiren derneğin genel başkanı Muhammed Beybur: “Bir defa Diyarbakır’ın hakikati ve gerçeği ne ise zaman, zaman raporlaştırarak hem devlet yetkililerimize hem de basına ileteceğimizi, çözüm bulana kadar da tekrarlayacağımızı herkes bilsin. Bir STK kuralım, proje alalım, masada bir yerimiz olsun gibi bir niyetimiz de derdimiz de yok. Bazılarını tenzih ederek söylüyorum birçok STK devletten yardım almasına rağmen gerçek anlamda iş yapmamakta, sırf kendi çıkar ve menfaatleri için kurdukları STK’lardır. Bazı STK temsilcileri de devlet yetkilileri veya Ankara ayakları ile bağlantılı olmadıkları halde kendilerini bu şekilde göstererek bulundukları ortamda bir tahakküm oluşturmaya çalışıyorlar, maalesef ki çoğu da bunlara uyarak, kanarak kapılarını açıyorlar ve her türlü desteği veriyorlar. Biz öncelikli olarak bir STK olarak STK’ları gündeme taşıyacağız, yani iğneyi önce kendimize batıracağız. En basitinden protokol listelerine bakıyoruz, bu listelerin hangi gaye ile kimler tarafından, nasıl yapıldığını bir türlü çözemiyoruz. Bu memlekette bulunmayan, ikamet etmeyen, yıllardır adı, sanı duyulmayan insanların halen o listelerde İslami kanaat önderi ve sahada hiçbir etkinliği olmayan kişilerin de STK listelerinde protokol listelerinde olduğunu gördük. Bunu daha önce mükerrer defa dile getirdik fakat bir yanıt alamadık. Doğal olarak adeta bir STK çöplüğüne dönen Diyarbakır’da STK’ların amaç ve gayelerine uygun, işlevsel bir çizgiye kavuşmaları için ilk toplantımızı bu anlamda STK konulu yapacağımızı ve başkalarını eleştirmeden önce kendimizi eleştireceğimizi herkesin bilmesini isterim.” dedi. Birlik ve Akademik Düşünce Derneği deneyimli ve bir o kadarda aktif Muhammed Beybur başkanlığında kuruldu. Dönem sözcüsü olarak Ahmet Alpaycı’nın seçildiği dernekte yönetim kurulunu ise Tekin Barut, Süleyman Aydın, Cengiz Aygün, Kutbettin Özmen ve Recep İdikut oluşturuyor. Dün iftar yemeğinde basın ile bir araya gelen dernek yetkilileri vizyonlarını ve misyonlarını anlattı. Gördükleri lüzum üzerine derneği kurarak karanlıklarda, izbelerde saklanan gerçekleri gün yüzüne çıkarmak istediklerini, doğruluk ve iyilik ekseninde mücadele eden örnek bir yapı olacaklarını deklere ettiler. Bir basın açıklaması ile amaçlarını aktaran dernek adına söylemleri Dönem sözcüsü olarak Ahmet Alpaycı dillendirdi. Gerçekleştirilen basın açıklamasında ise şunlara yer verildi: “Dünyadaki kanlı olaylar ve trajedik görüntüler, cinayet ve yıkım, insanlık nedir bilmeyen acımasız ve gelişigüzel yapılan saldırılar toplumlardaki korkunçluğu ve bedenleri ürperten ve gözleri yaşartan vahşetleri; görüyor ve gözlemliyoruz. Fitne ve fesadın, zulüm ve haksızlığın, cehalet ve şuursuzluğun, ahlaki yozlaşmanın, yanlış anlayışların, yoz hal ve hareketlerin, fikri ve ameli sapmanın, maddi ve manevi çöküşün ve bunlara benzer hata, eksiklik ve hastalıkların devam ettiği bir dönemdeyiz. Böyle bir tablo karşısında sessiz kalamazdık, kalamayız da… Dahası insani hasletlerini yitirmeyen vicdan sahibi herkesin bu drama seyirci kalmaması gerektiğine inanıyoruz. Ancak, hemen şunu belirtmeliyiz k;i umutsuzluğa kapılıp üzüntüyle yetinmek hiçbir zaman üzüntüyü ortadan kaldırmamıştır. Bilakis, bu durum, daha çok üzüntülerin artmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla üzücü olay ve durumların sebeplerini kaldırmak için üzülenlerin çözüm için uğraşması gerekir ki, üzüntü dönemi kapansın ve sevinç dönemi açılsın. Bizler dernek olarak milli ve manevi değerlerin aksine olacak çalışmaları, üzüntüye sebep olacak işleyişleri ve toplumdaki aksaklıkların tespiti ve çözüm önerilerini, bürokrasi, basın mensupları ve kamuoyuyla paylaşıp; taa ki, aksaklıklar sona erene kadar, gündemde tutacağız. Birlik ve Akademik Düşünce Derneği, herhangi bir felsefî veya politik görüşün sesi değildir; bütün politik görüş ve düşüncelerin, kendini yasalar ile milli ve manevi değerler çerçevesinde ifade edilmesi ve örgütlenebilmesi hakkını savunan düşünce okuludur. İnsani haklar çerçevesinde yapılacak her olumlu çalışmayı, kim yaparsa yapsın, destekler. Birlik ve Akademik Düşünce Derneği olarak İnsanca yaşamayı, ahlaki erdemlerle ahlaklaşmayı, bilgiyi, öğrenmeyi ve öğrendiğini yaşantıya aktarmayı, topluma hizmet etmeyi, hikmetle insanlara örnek teşkil etmeyi, topluma faydalı olmaya çağırmayı, örnek olmayı, şiddet ve dayatmadan kaçmayı, kötülükten nefret ederek kötülere acımayı, onları iyiliğe yönlendirmeyi doğruları hatırlatmayı kendimize görev addediyoruz. Bu topraklar binlerce yıllık ümmetin mirası, bugünkü sorunların çözümünde de temel rolü oynayacaktır. Tüm hukuki ve siyasi adımlarla birlikte, ümmet kardeşliği yeni dönemin temel harcı olacaktır. Türkiye’deki sivil toplum yapıları olarak bu tartışmalardaki yerimiz, inancımızın bize vermiş olduğu hakkaniyet ölçüleriyle çerçevelenmiştir. Biz adalet için, insani yardım için ve hukukun üstünlüğü için, çalışmaya devam edeceğiz. Bu saatten sonra herkes kendisini sorumlu hissetmelidir. Bu nedenle tüm siyasilerin politik beklenti ve hesaplarından öte, ülkeyi, milli ve manevi değerleri, insan hayatını önceleyen bir sorumlukla hareket etmeleri gerekmektedir. KELEBEK ÇOCUKLARA BAYRAM HEDİYESİ Çok şey değil, sadece herkese hakkınca muamele eden bir adalet istiyoruz. Güçlüye, bir avuç elite şemsiye olan değil, mazlumu, ezileni, sömürüleni kısacası haklıyı görüp, tecelli edecek bir adalet istiyoruz. Çağrımız; insani ve İslami duyarlılığını yitirmemiş, insanlık için, adalet için, ülkemiz için, özgürlük için, kardeşlik için, bir iddiası, bir sözü olan tüm insanlaradır. Bütün bu alanlarda yapacağımız çalışmalarda sizlerin de katkı ve desteklerine ihtiyacımız olduğunu özellikle belirtmek istiyoruz. Bugün dünyanın farklı coğrafyalarında acılar içinde kıvranan İnsanlığa ve İslam ümmetinin tüm fertlerine Rabbimizden yardım diliyor ve üstlendiğimiz misyonda gerçekleştirmek istediklerimizi huzurunuzda dile getirmek istiyoruz: Kişilerde, kendine güven yaratmak. Toplumun sorunlarının çözümü için, harekete geçmelerini sağlamak. Onlara bir hedef vermek ve bunu başarmaları için, onları yüreklendirmek. Problemlerin tespiti ve çözümünü bulmada yol göstermek. Sorunların tespit ve çözümü için, önerilere açık olmak. Sorunları çözmeleri için önerilerde bulunan, krizlerle nasıl başa çıkmaları gerektiğini,başkalarından nasıl yardım alabilecekleri konusunda yol göstermek. Halkımızın huzura, güvene ve mükemmele ulaşmaları için onlara ilham olmak. Hasılı kelam, Birlik ve Akademik Düşünce Derneğinin iftar programına geldiğiniz için sizlere tekrar çok teşekkür ediyoruz.”
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|