SON DAKİKA
Yeniden Refah Partisi Diyarbakır İl…
Diyarbakır Yazarlar ve Şairler Derneği’nden…
Kadir Canpolat'tan CHP'li Milletvekillerinin Bakan…
“Yılın En Centilmen ve Başarılı…
“21 DİYARBAKIR“Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cumali ATİLLA ile Röportaj Yaptık... Diyarbakır'ın doğal güzelliklerini, tarihi dokusunu ve kültürel altyapısını gören hayran kalıyor21 Plaka kodlu ve günümüzde bir açık hava müzesi konumunda olan Diyarbakır, üzerlerinde bulunan güneş, çift başlıklı kartal, aslan, boğa, kaplan ve akrep gibi 82 adet burç motifleriyle süslü olan surları, benzersiz karpuzu ve zengin mutfağı ile dünyanın ender şehirlerindendir. Diyarbakır ilimizde bulunan yüzlerce İslami eserin yanında Osmanlı’nın da birçok eseri bulunmakta ve bu eserlerin 21’i günümüzde de halen kullanılmaktadır. Ayrıca şifalı termalleri, Firat'ın havzasında bulunan ve Diçle başta olmak üzere 168 adet nehirleri, ilk yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olan Çayönü antik kenti, dünyanın önemli eserlerinden Malabadi Köprüsü, Silvan Kalesi, Kulfa Kapısı ve çeşitli tarihi camilerin yer aldığı tepeden tırnağa tarihle süslü olan Diyarbakır, görülmesi gereken illerimizden biridir. * Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan Diyarbakır İlimizi, işittiğimiz algıyla değil, görme duyumuz ile tanımaya çalışalım. Çünkü duyumuz basit fizyolojik bir olay olduğu için beynimizdeki uyarılar tek tek incelenir, algı ise kişiden kişiye farklılık gösterildiği gibi bir bütün olarak değerlendirilir. Yani bir olayı ya da görünümü, iyi gören herkes ayni şekilde görür, ancak herkesin algı-düşünce derecesi farklıdır. Beynimizde bitirmiş olduğumuz, ancak gerçeğiyle bağdaşmayan algıyı çevremize de yansıtarak, bu olumsuz zincirleme reaksiyonunu başlatmış oluyoruz. Örneğin; bazı bilgilere göre, Diyarbakır'a il dışından veya yurt dışından gelen ziyaretçilerin % 80'ni: ‘Bizim düşündüğümüz Diyarbakır ile gördüğümüz Diyarbakır çok farklı, bu şehir düşündüğümüzün çok ötesindedir.' diye ifadelerde bulunuyorlar. Tarihte ilk medeniyetlere ev sahipliği yapmış Mezopotamya’nın şehri olan Diyarbakır, aynı zamanda yatırımcılar için de önemli ve düşük maliyetli bir yatırım ortamı oluşturmaktadır. * 21. Haftamızda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cumali ATİLLA, bizlere: Kendilerini, mevcut çalışmalarını, yeni projelerini ve Diyarbakır ilimizin özelliklerini anlatacaklar.
Kendinizi tanıtır mısınız Sayın Başkanım? 1964 yılı Elazığ doğumluyum. İlk ve orta öğrenimini Elazığ’da, Yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde tamamladım. 1990 yılında Erzincan Kaymakam adayı olarak göreve başladım. Dil eğitimi ve yönetim sistemi konularında çalışmalar yapmak üzere 8 ay İngiltere’de bulundum. Çorum Uğurludağ ve Afyon Çobanlar ilçesinde Kaymakam vekilliği görevini yürüttüm. Daha sonra sırasıyla Giresun Piraziz, Muş Malazgirt, Bolu Mengen Kaymakamlığı, Diyarbakır Vali Yardımcılığı, Konya Beyşehir, Ankara Etimesgut Kaymakamlığı görevlerinde bulundum. Halen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği (GABB) Başkanı olarak görev yapmaktayım. Halkın belediyeye bakışı ve beklentisi nasıl? Kentin dört bir yanında hizmetlerimiz devam ederken, biz de il ve ilçe merkezlerinde halkımız, esnaflarımız ve sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya geliyoruz. Halkımız bizden ve yürüttüğümüz hizmetlerden gayet memnun. Halkımız, belediyenin hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmak istiyor ve biz de çalışmalarımızla bunun gereğini yapıyoruz.
Belediyenin diğer kurum ve kuruluşlarla koordineli çalışmaları var mı? Kent merkezi ve ilçelerde, başta ilçe belediyelerimiz olmak üzere devletimizin tüm resmi kurumlarıyla koordineli bir şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Diyarbakır’ımızın her noktasına kaliteli hizmet götürmek için gece-gündüz demeden çalışıyoruz. Bu çalışmaları yaparken sık sık ilçe belediye başkanları ve resmi kurumlarımızın temsilcileriyle bir araya geliyoruz, çalışmalarımızda ortaklaşıyoruz. Hedefimiz, Diyarbakır’ı refah düzeyi yüksek, insanların huzurlu yaşadığı bir kent haline getirmektir. Diyarbakır’da sizin döneminizde başlayan ve halen devam eden çalışmalarınız nelerdir? Yapacağımız hizmetlerle herkese devletin sıcak elini uzatıyoruz. Kimseyi ötekileştirmiyoruz. Hizmette adil oluyoruz. Hizmetlerimiz artarak devam ediyor. Yerel yönetim olarak kaliteli, eşit hizmet sunmayı benimsedik. Amacımız, halkımızın istediği hizmetleri sunmak ve onların talepleri doğrultusunda çalışmalar yürütmektir. Şehrimizdeki eksiklikleri gidermek için ekiplerimizle çalışıyoruz. Halkın ayağına giderek sorunlarına çözüm buluyoruz. Vatandaşlarımızın yaşamını kolaylaştırmak ve her yere hizmet götürmek için toplam 1.116.324,000 liralık 136 proje hazırladık. Bunların içinde, “Hoş Geldin Bebek, ilçelerde kültür merkezleri, ilçe otogarları, ilçelerde kadın dayanışma merkezleri, cadde düzenlemeleri, mezarlık düzenlenmesi, bilgi evleri, Diyar Masa, toplu taşıma iyileştirilmesi, akıllı trafik sistemi, bisiklet istasyonlarının yapımı, kent merkezinde birçok bulvar ve caddenin düzenlenmesi, park yapımı ve düzenlenmesi, kent meydanı, spor parkları, hasta ve hasta yakınları için misafirhane, gıda yardımı, ikram çeşmesi, taziye evleri destek hizmetleri, anne oteli, kent merkezi ve ilçelerde kanalizasyon yapımı” gibi projeler yer alıyor. Bu projelerimizi tamamlayarak halkımızın hizmetine sunduk.
Belediye çalışmaları ile geleceğe yönelik Diyarbakır için projeleriniz nelerdir? Kırsal alanda organik tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için 2018 yılı içinde,“Tarımsal Amaçlı Sulama Tesisi ile Gölet Yapımı, Tohum Merkezi, Yumurta Tavukçuluğu, Organik Tarım, Meyve Sebze Bahçeleri, Mevsimlik Çiçekler, Kestane ve Fıstık Ağaçları, İpek Böcekçiliğinin Gelişmesi ve Desteklenmesi, Arıcılığın Desteklenmesi, Organik Bal Üretiminin Sağlanması ve Geliştirilmesi ile Mandıra İşletmeciliğinin Desteklenmesi ve Geliştirilmesi” projelerini hayata geçireceğiz. Toplu ulaşımda da daha rahat ve konforlu hizmet vermek için çalışmalarımız sürüyor. Kent merkezinde 142, ilçelerde 79 olmak üzere 231 adet otobüsle toplu taşıma hizmeti veriyoruz. Satın aldığımız, çevre dostu yeni otobüslerle toplu taşıma sistemini güçlendiriyoruz. Halka daha güvenli ve konforlu toplu taşıma hizmeti sunmak amacıyla 30 adet doğal gazlı otobüs satın aldık. Yeni otobüslerimiz, toplu ulaşım sorunu yaşanan güzergahlarda vatandaşlarımıza hizmet verecek. Ayrıca, merkez ilçelere bağlı mahalleleri kapsayan birçok güzergah belirledik ve otobüslerimiz ulaşım hizmetine başladı. Yapacağımız çalışmalarla kentin toplu ulaşım sorununu çözeceğiz. Sosyal ve kültürel alanda çalışmalarınız nelerdir? Sosyal sorumluluk hizmetleri kapsamında Hoş geldin Bebek Projesini hayata geçirdik. 25 bin hediye setinin yer aldığı proje ile ailelerimizin mutluluğuna ortak oluyoruz. Projeyle annenin ve bebeğinin ihtiyaçlarını gidererek onlara destek oluyoruz. Projeyle sosyal belediyecilik hizmetlerinin gereğini yerine getiriyoruz. Bunun dışında doğum öncesi ve sonrası için kentte bulunan hastanelere farklı il ve ilçelerden gelen kadınların konaklama ihtiyaçlarını gidermek amacıyla oluşturduğu Anne Oteli’ni hizmete açtık. Yine çevre il ve ilçelerden gelen, otellerde kalacak imkanı olmayan hasta yakınlarına ücretsiz misafirhane tahsis ettik. Bu tür sosyal belediyecilik projelerimiz vatandaşlardan büyük bir ilgi gördü. Kültürel alanda da, birçok projemizi hayata geçiriyoruz. Kültür sanat çalışmaları kapsamında düzenlediğimiz ücretsiz sinema ve tiyatro günleri etkinliklerimiz devam ediyor. Diyarbakır denilince akla ilk gelen nedir? Türkiye de her şehir de görülmesi gereken pek çok güzellik vardır. Özellikle tarihi güzellikler kişilerin hem göz zevkine hem de duygularına hitap etmektedir. Bu güzelliklerden örnek olarak Diyarbakır Surlarını verebiliriz. Diyarbakır denince akla gelen ve şehri niteleyen surlar MÖ. 3000-4000 yılları arasında Huriler tarafından yapılmıştır. Surlar ilk olarak iç kalenin olduğu alanda yapılmıştır. Daha sonra bugün gördüğümüz surların inşası yapılmıştır. Bu surlar ise MS. 346 yılında İmparator II. Constantinius tarafında yaptırılmıştır. MS. 349 yılında şehrin surları onarılmaya başlanmıştır. MS 365-367 yılları arasında ise batı surları yıkılarak yerine Mardin kapısı ve Urfa kapısına uzanan bölümler yapılmıştır. Dünya tarihine baktığımız da Çin Seddinden sonra gelen en uzun surlar olarak tarihte yerini almıştır. Diyarbakır surlarının bir diğer özellikleri de üzerinde olan yazıtlar, burçlar ve benzemeler bulunmasıdır. Bu eşsiz özelliği Antakya ve İstanbul’daki surlar da bulunmamaktadır. Eski Diyarbakır’ı kuşatan bu surlara Diyarbakır kalesi de denmektedir. Bu surlar Diyarbakır yakınlarında bulunan Karacadağ adlı bölgeden getirilen taşlarla inşa edilmiştir. Surların uzunluğun 5700 metre olup yüksekliği ise 8-12 metre aralığında değişmekte, genişliğinden bahsedecek olursa ise 3-4 metre aralığındadır. Günümüze baktığımız da gezen kişilerin bir açık hava müzesi olarak adlandırıldığı da bilinmektedir. Roma döneminde Bizans, Abbasi, Mervani, Selçuklu, Artuklu, Nisanlı, Eyyübi, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerinde önemini korumuş ve yeri geldiğinde çeşitli onarımlar yapılarak günümüze kadar getirilmesi sağlanmıştır. Onarım işlemleri yapılmasının yanı sıra mimari özelliğini kaybetmemesine özen gösterilmiştir. Surların üzerinde bulunana burçlar beşgen, dikdörtgen, yuvarlak, altıgen gibi şekillerde 82 adet burç bulunmaktadır. Burçlar üzerinde farklı dillerde yazılmış olan kitabeleri görebilmekteyiz. En çok dikkat çeken özellikleri ise burçlar üzerinde bulunan güneş, çift başlıklı kartal, aslan, boğa, kaplan ve akrep gibi motiflerinin bulunmasıdır. Surların bulunduğu alanda dört adet ünlü kapısı bulunmaktadır. Bu kapılar; Urfa kapısı, Mardin kapısı, Dağ kapısı ve Yeni yapı olarak adlandırılmaktadır. Bu kapılar şehirde önemli bir rol oynamaktadır. Diyarbakır’ın eski zamanlardan beri önemli bir ticaret merkezi olduğu göz önüne alındığında bu kapılar şehre giriş çıkışın kontrol altında tutulmasını sağlamaktadır. Kapılar güneşin doğumu ile açılır güneşin batışı ile kapanmaktadır. Diyarbakır’ın turistik yerlerini tanıtır mısınız? Diyarbakır, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir. Mezopotamya ile Anadolu medeniyetlerinin geçiş bölgesinde olan bu şehrin geçmişi 9 bin yıl öncesine dayanmaktadır. Bir dönem Romalıların, Bizanslıların ve daha sonra Osmanlının egemenliğini sürdürdüğü şehir, günümüzde hala o döneme ait izleri taşıyor. 9 bin yıldır yaşamın hiç kesintiye uğramadığı ender kentlerden biri olan ve dört bir yanı tarih kokan bu şehirde mutlaka görmeniz gerekiyor örnek vermek gerekiyorsa;
Diyarbakır Surları, Çin Seddi'nden sonra dünyanın en uzun suru olarak biliniyor. Ancak üzerindeki kabartma, motifler, kitabeler ve her medeniyetten bir izin olduğu surlar, bu özelliği bakımından eşsizdir. Yukarıdan bakıldığında görünümüyle kalkan balığını andıran Diyarbakır Surları 5 bin 100 metre uzunluğundadır. 12 metre yüksekliğinde olan ve 82 burcu bulunan surlar, kentin en ilgi çekici yapılarından biridir. Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır'ın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Sokollu Mehmet Paşa'nın oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından yaptırılmış ve uzun yıllar önemli bir tüccar hanı olarak kullanılmıştır. Uzun süren restorasyon çalışmalarının ardından yenilenen han, Diyarbakır'ın önemli tarihi ve turistik mekanları arasında yer almaktadır.
Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri ile tarihi surlar arasında yer alan 8000 yıllık geçmişiyle yalnızca Diyarbakır'ın değil; ülkemizin de en önemli tarihi varlıklarından biridir. Tarih boyunca uzun yıllar şehrin bütün sebze ve meyve ihtiyacının sağlandığı bu bahçeler, kentin mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerinden biri.
Kervan Saray, Mimarisi ve içyapısı ile Diyarbakır'da mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biri olan kervansarayın yapımına 1521 yılında başlanmış ve 1527 yılında bitirilmiştir. Han 72 oda, 17 dükkân ve 800 deve alabilecek kapasitede bir ahırdan oluşuyor. Bugün restore edilerek otel haline getirilmiştir. Sülüklü Han, 1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından yaptırılmıştır. Han içerisinde bulunan bir kuyudan bir dönem hekimler tarafından şifa amaçlı sülükler çıkarılır ve bu sebeple hana Sülüklü Han ismi verilmiştir. Han günümüzde restore edilmiş bir şekilde kafe olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Ulu Cami, Anadolu'nun en eski camisi olarak bilinir. 639 yılında Diyarbakır'ın İslam orduları tarafından fethedilmesinden sonra şehrin en büyük Hristiyan kilisesinin (Mar Toma Kilisesi) camiye çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Cami, İslam dünyasının 5. Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir.
Asur Kalesi, Diyarbakır'ın Eğil ilçesinde yer alan ve Asurlular tarafından yapılan Asur Kalesi Diyarbakır'ın en önemli tarihi varlıkları arasında yer alır. Asur Kalesi'nde ana kayanın oyulmasıyla elde edilmiş tüneller tespit edilmiştir. Ayrıca kalenin kuzeydoğusunda Asur krallarına ait kral mezarlıkları da bulunmaktadır.
Meryem Ana Kilisesi, Kilise 3. Yüzyıldan kalmadır. Zamanla birçok onarım görmüş olan kilise, dört avlu, divanhane ve din adamlarının yaşadıkları bölümlerden oluşmaktadır. Çayönü, İlk yerleşik hayata geçilen yerlerden biri olan Çayönü antik kenti, cilalı taş devrine; yani günümüzden yaklaşık 9000 yıl öncesine ait izler taşımaktadır. Çayönü antik kenti Diyarbakır'ın 65 kilometre kuzeybatısında yer almaktadır. Bu İlkel yerleşmesinde çıkartılan öğütme taşları, çakmak taşı, kemikten ve bakırdan yapılan çeşitli aletler Diyarbakır Arkeolojik Müzesi’nde sergilenmektedir.
On Gözlü Köprü, Dicle Köprüsü, Silvan Köprüsü ve Mervani Köprüsü olarak dört ayrı isimle bilinen ihtişamlı köprü, Mervaniler devrinde Diyarbakır hükümdarı Nizamüddevle Nasr tarafından 1065 tarihinde yaptırılmıştır.Şehrin önemli tarihi yapılarından biridir. Diyarbakır’ın Yöresel Yemekleri ve Özelikleri Nelerdir? Türkiye’nin hemen her şehrinde olduğu gibi Diyarbakır ilinin de kendine has yöresel lezzetleri bulunmaktadır. Sebze yemeğinden et yemeğine, salata çeşitlerinden tatlılarına kadar Diyarbakır, kendini diğer şehirlerden ayırmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Diyarbakır ili, bulunduğu coğrafi şartlar itibariyle zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Diyarbakır iline özgü birçok meşhur yemek, içecek, hamur işi ve tatlılar vardır. Ama Diyarbakır denince akla ilk gelen yöresel lezzetler İçli köfte, çiğ köfte, cartlak kebabı (ciğer kebabı), nuriye tatlısı v.b. Bu yöresel lezzetlerin dışında Diyarbakır iline özgü diğer yöresel lezzetlerden en önemlilerinden olan burma kadayıfımız yer almaktadır. * Sayın Başkanımıza sonsuz teşekkür ediyor ve saygılarımızı sunuyoruz 21 Diyarbakır İlk burada durmuş insanlar yaşama sevinciyle, Hurriler’den kalıntılar var, şenlendim tarihiyle. Bakırlarınla övünürken şanlı bir tebessümle, Sokaklarını tanımaya geldim var mısın benle? Diyarbakır, sarıl bana sevinç dolu bir özlemle. Ah Diyarbakır! Alıp vermeyeceğin ne ki benle? Nice nesillerin zengin mutfağın aşkına dinle, Dünyanın birinci kenti, oturup dertleşsem senle, Mezopotamya, tarihini anlat tatlı şivenle, Karpuzların namı sende, iyi bak elindeki güle. Kaledeyim, dalgalanan al bayrağın gölgesinde Kalayım mı? Gül lalenin yeşerdiği bir mevsimde. Ama sessizce, sen gibi şan şöhret yok ki gözümde. Hiçte durmaz, Dicle suyun kral kızı dalganla gel de, Tüm illeri birleştiren Fırat gibi ak gönlümde. Hande Hamidiye AĞIRMAN Kaynak: http://www.oncevatan.com.tr/roportaj/21-diyarbakir-h121953.html Önce Vatan Gazetesi
İLGİLİ HABERLER
İlgili Haberler
|